İş hayatında çalışanlar farklı nedenlerle işe devam edemeyebilir, bu sebeplerden birisi de sağlıkla ilgili problemlerdir. Çalışanlar bazen kısa süreli bazen de uzun süreli rapor alabilir, bunun neticesinde çalışanın işe gitmemesi nedeniyle işveren açısından bir işgücü kaybı yaşanacaktır. İşyerinin çalışma düzeninin devamlılığı açısından raporlu çalışanın yapması gereken işleri ya diğer çalışanlar yapmalı ya da işveren raporlu personel yerine geçici veya daimi olarak bir kişiyi istihdam etmelidir.
Konuyla ilgili İş Kanunu’nu incelediğimizde; 4857 sayılı İş Kanunu 25/1. Maddesine göre; süresi belirli olsun veya olmasın işveren, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir:
(a) alt bendinde sayılan sebepler dışında işçinin hastalık, kaza, doğum ve gebelik gibi hallerde işveren için iş sözleşmesini bildirimsiz fesih hakkı; belirtilen hallerin işçinin işyerindeki çalışma süresine göre 17’nci maddedeki bildirim sürelerini 6 hafta aşmasından sonra doğar.
Personelin rapor süresi;
Aşması halinde çalışanın iş sözleşmesi işveren tarafından ihbar tazminatı ödenmeksizin feshedilebilir.
Konuyla ilgili Yargıtay 9. HD. 2019/1979 E., 2019/16536 Kararı;
Somut uyuşmazlıkta; davalı tarafından davacıya tebliğ edilen iş akdinin feshi bildiriminde davacının 27/10/2015 tarihinde çalıştığı makinada geçirdiği iş kazası sonucunda 18/02/2017 tarihinde tedavisinin biterek iş başı için geldiğinin ancak iş kazası öncesi yaptığı görevi yerine personel alındığından dolayı açık bir kadro bulunmadığının, fabrikanın diğer bölümlerinde de diğer işler için açık kadro bulunmadığının, bundan dolayı iş akdinin yasal hakları ödenerek 23/02/2017 tarihinde sona erdirildiğinin bildirildiği görülmektedir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, kumaş terbiye personeli olarak çalışan davacının 27/10/2015 tarihinde işyerinde iş kazası geçirdiği ve bu tarihten 18.02.2017 tarihine kadar raporlu olduğu, bu hususta taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacının raporunun bitim tarihinde işe dönmek istediği, davalının ise kazadan sonra geçen yaklaşık bir buçuk yıllık sürede mecburen davacının yerine yeni işçi alındığını ve tüm kadroların dolu olduğunu beyan edip davacının işe yeniden başlama talebini kabul etmediği görülmekle bu durumun işveren açısından anlaşılır ve makul bir sebep olup davalı bakımından geçerli fesih sebebi oluşturduğu, davalı işverenin işletmesel nedenle iş akdini geçerli nedenle feshettiği ve davalı işverenin feshinin usulüne uygun olduğu anlaşıldığından, davanın reddi yerine, yazılı gerekçeyle kabulü hatalıdır.
Siber güvenlik dünyasında son dönemin en dikkat çekici olaylarından biri, yüz binlerce web sitesini etkileyen…
İşe girişte her çalışandan istenilen bazı belgeler söz konusudur. Bu belgeler firmalara, işçinin özelliğine ve…
İş hayatında iletişimin önemli bir bölümü e-posta, anlık mesajlaşma uygulamaları ve sosyal medya üzerinden yapılıyor.…
16.07.2024 tarihli ve 2024/04 sayılı İŞKUR Genelgesi ile 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nun ek 2.…
Kişisel Verileri Koruma Kanunu (KVKK) kapsamında, her belgenin bir son kullanma tarihi olduğunu biliyor muydunuz?…
OSGB’ler ile işyerleri arasında veya bireysel olarak yapılan iş sağlığı ve güvenliği (İSG) profesyoneli sözleşmelerinin…