Büyük bir çoğunluğumuz sosyal medyada yaptığımız paylaşımlar ile özel bilgilerimizi paylaşıyoruz. Sağlık kuruluşlarına gidiyor, muayene oluyor, tahliller yaptırıyoruz ya da geçirdiğimiz sağlık problemlerimizi aktarıyoruz. Her paylaşımda bir iz bırakıyoruz ve günümüzde teknolojik gelişimin dönüştürücü etkisine tanıklık ediyoruz. Bu etki öyle büyük ki gelecek kuşaklar, içinde yaşadığımız yılları önceki dönemlerden ayırt edici şekilde nitelemek istediklerinde kuşkusuz ki dijitalleşmeye vurgu yapacaklar. Yalnızca iş yapma biçimimizi değil ticaretten sosyal yaşama, ekonomiden günlük yaşam rutinlerimize kadar yaşamın her alanına etki eden bu değişim, 21. yüzyılda daha da belirgin bir şekilde tüm dünyayı yönlendiriyor. Teknolojinin bu soluksuz yolculuğunda ise, her şey tam yolunda gidecek ve hayatımız kolaylaşacak derken karşımıza siber güvenlik riskleri, veri güvenliği tehlikeleri çıkıyor.
Devletler, vatandaşlarının dijital mahremiyetlerini en üst düzeyde korumak için yasal düzenlemeler yapmak, mevcut düzenlemelerini risklere göre güncellenmek ve bu alanda kurallarını uluslararası standartların ve özellikle ticari anlaşmaların ışığında mümkün olduğunca yaygınlaştırmaya çaba gösteriyor. Tüm yaşanan gelişmeler ve kişisel verilerin dijital seyahatinin kolaylaşması sonrasında, ülkemizde alınan karar ile 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) 7 Nisan 2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. KVKK ile Türkiye’de kişisel veri olarak değerlendirilen verilerin kullanılması, işlenmesi, paylaşılması, saklanması gibi her türlü veri ilişkili faaliyetin sınırları belirlenmiştir. Uluslararası standartlara tabi olacak şekilde düzenlenmiş ve güvence altına alınması amaçlanmıştır.
Kişisel verilerimiz, yalnızca KVKK yürürlüğe girdikten sonra değil, günümüze gelinceye dek farklı yöntemlerle işlenmeye devam ediliyordu. Bugüne baktığımızda teknolojinin ulaşmış olduğu nokta, internet kullanımının yaygınlaşması ve dijitalleşme akımı; kişisel verilerin bilişim ortamlarında hareket edebilirliğini kolaylaştırırken bu da verileri tehditlere açık hale getiriyor. Kanunun yürürlüğe girmesindeki etmenlerden belki de önemlisi, teknolojik ekosistem gereksinimleridir. Veri güvenliğine ilişkin risklerin artışı ve takip edilmesi ihtiyacı artık hukuki bir zeminin oluşmasını kaçınılmaz kılıyordu. Dünyadaki örnek uygulamalarda olduğu gibi ülkemizde de KVKK’nın yürürlüğe girmesiyle kanunun caydırıcı niteliğini destekleyecek kurallar da belirlenmiştir. Kurumlara ve işletme sahiplerine ciddi idari para cezaları hatta bazı durumlarda hapis cezaları da söz konusu olabiliyor.
KVKK; resmî kurumlar dahil, kişisel verileri işleyen tüm kurum, işletme ve şirket sahiplerini kapsamaktadır. Kişisel Verileri Koruma Kurumu tarafından resmi internet sitesinde belirlenen ceza ve kararların şeffaflık ilkesi ile kamuoyuna paylaşılması ise şirketlerin itibar kaybı kaygısını artırarak kanuna uyumlu olmak konusunda farkındalığı arttırmayı da hedefliyor.
Kişisel verilerimize göz kulak olan siber dayanıklılığı güçlü, hukuki uyumu sağlamış şirketler ve kendi kişisel verisini korumayı bilen, başka kişilere ait verilere de bu hassasiyeti gösteren bilinçli bireylerin artması dileği ile…
Siber güvenlik dünyasında son dönemin en dikkat çekici olaylarından biri, yüz binlerce web sitesini etkileyen…
İşe girişte her çalışandan istenilen bazı belgeler söz konusudur. Bu belgeler firmalara, işçinin özelliğine ve…
İş hayatında iletişimin önemli bir bölümü e-posta, anlık mesajlaşma uygulamaları ve sosyal medya üzerinden yapılıyor.…
16.07.2024 tarihli ve 2024/04 sayılı İŞKUR Genelgesi ile 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nun ek 2.…
Kişisel Verileri Koruma Kanunu (KVKK) kapsamında, her belgenin bir son kullanma tarihi olduğunu biliyor muydunuz?…
OSGB’ler ile işyerleri arasında veya bireysel olarak yapılan iş sağlığı ve güvenliği (İSG) profesyoneli sözleşmelerinin…