Koronavirüs Sürecinde İş Hukuku Uygulamaları

Tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs salgını artık ülkemizde de görüldü. Hem devletimiz hem de işverenlerimiz bazı önlemler aldı. Bütün işverenler İSG açısından temizlik önlemleri aldı ayrıca birçok şirket işe alım süreçlerini askıya aldı, personellerine evden çalışma imkânı sundu. Okulların tatil edilmesiyle birlikte çocuklara bakacak kimse olmadığı için bayan çalışanlara ücretli mazeret izni veren şirketler de var. Ülke olarak yaşadığımız bu zor günlerde personelleri işten çıkarmak yerine alternatif olarak işverenlerimizin İş Hukuku kapsamındaki haklarını hatırlatmakta fayda görüyoruz.

Denkleştirme Çalışması

4857 sayılı İş Kanunu’nun 63. maddesine göre; “Genel bakımdan çalışma süresi haftada en çok 45 saattir. Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanır. Yer altı maden işlerinde çalışan işçilerin çalışma süresi; günde en çok 7.5, haftada en çok 37.5 saattir. Tarafların anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine, günde 11 saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabilir. Bu halde, 2 aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz. Denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri ile 4 aya kadar artırılabilir. Turizm sektöründe 4 aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz; denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri ile 6 aya kadar artırılabilir.”

4857/63’e göre denkleştirme, işçi ve işverenin anlaşmasıyla en fazla 45 saat olabilen haftalık normal çalışma süresinin işyerlerinde haftanın fiili olarak çalışılan günlerine, günlük 11 saatlik çalışma süresini geçmemek şartıyla farklı şekilde dağıtılmasıdır. Bu 2 aylık süre içerisinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi en fazla 45 saat olabilen normal haftalık çalışma süresini aşamaz.

Denkleştirme dönemi içinde günlük ve haftalık çalışma süreleri ile denkleştirme süresi uygulamasının başlangıç ve bitiş tarihleri işverence belirlenir. İşverenin denkleştirme çalışmasını uygulayabilmesi için işçinin muvafakatini alması gerekmektedir. İş Kanunu’nda denkleştirme çalışmasının uygulanabilmesi için işçi ve işveren arasında yapılacak anlaşmanın ne şekilde olacağı belirlenmemiştir. İspatlanması açısından anlaşmanın yazılı yapılmasını tavsiye etmekteyiz.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 41. maddesine göre; “Ülkenin genel yararları yahut işin niteliği veya üretimin artırılması gibi nedenlerle fazla çalışma yapılabilir. Fazla çalışma, Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık 45 saati aşan çalışmalardır. 63’üncü madde hükmüne göre denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile, bazı haftalarda toplam 45 saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz.

Denkleştirme işyerinin tümünde uygulanabileceği gibi işyerinin bazı bölümlerinde de uygulanabilir.

Örnek – 1: İşyerinin normalde çalışma günleri olarak haftanın 6 günü ve günde 7.5 saattir. Bu işyeri için 8 haftalık denkleştirme usulü çalışmayı uygulayacak olursak;

Birinci 4 haftadaki çalışma saatleri

Günler Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Toplam
Çalışma Saati 11 11 11 11 11 11 66

İkinci 4 haftadaki çalışma saatleri

Günler Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Toplam
Çalışma Saati 4 4 4 4 4 4 24

Birinci dört haftada, haftalık 66 saat olarak yapılacak çalışmaların ardından, takip eden ikinci dört haftadaki içinde günlük 4’er saatlik çalışmalar olacak şekilde haftalık 24 saatlik çalışma yapılabilecektir. İkinci dört haftadaki, haftalık çalışma süresi 24 saat olmak zorundadır ancak günlük 4 saat olmak zorunda değildir. Haftanın 3 günü, günlük 8 saatten 24 saat çalışma da yapılabilir. Veya günlük 6 saatten haftada 4 günden 24 saat olarak da çalışma süresi belirlenebilir.

İlk dört haftası için 66 saat, son dört haftası için de 24 saat olarak yürütülecek olan çalışmalara ait haftalık çalışma sürelerinin ortalaması alınmak suretiyle belirlenecek olan haftalık çalışma süresinin 45 saatlik yasal sınıra uygun olup olmadığını teyit etmek gerekir.

İlk dört hafta için (66 * 4 = 264 saat) ikinci dört hafta için (24 * 4 = 96 saat)

264 + 96 = 360 saat, 360 saat / 8 hafta = 45 saat

Örnek – 2: İşyerinin normalde çalışma günleri olarak haftanın 5 günü ve günde 9 saattir. Bu işyeri için 6 haftalık denkleştirme usulü çalışmayı uygulayacak olursak;

Birinci 3 haftadaki çalışma saatleri

Günler Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Toplam
Çalışma Saati 11 11 11 11 11 55

İkinci 3 haftadaki çalışma saatleri

Günler Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Toplam
Çalışma Saati 7 7 7 7 7 35

Birinci üç haftada, haftalık 55 saat olarak yapılacak çalışmaların ardından, takip eden ikinci üç haftadaki içinde günlük 7’şer saatlik çalışmalar olacak şekilde haftalık 35 saatlik çalışma yapılabilecektir. İkinci üç haftadaki, haftalık çalışma süresi 35 saat olmak zorundadır ancak günlük 7 saat olmak zorunda değildir.

İlk üç haftası için 55 saat, son üç haftası için de 35 saat olarak yürütülecek olan çalışmalara ait haftalık çalışma sürelerinin ortalaması alınmak suretiyle belirlenecek olan haftalık çalışma süresinin 45 saatlik yasal sınıra uygun olup olmadığını teyit etmek gerekir.

İlk üç hafta için (55 * 3 = 165 saat) ikinci üç hafta için (35 * 3 = 105 saat)

165 + 105 = 270 saat, 270 saat / 6 hafta = 45 saat

Telafi Çalışması

4857 sayılı İş Kanunu’nun 64. maddesine göre; “Zorunlu nedenlerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi ya da işçinin talebi ile kendisine izin verilmesi hallerinde, işveren 2 ay içinde çalışılmayan süreler için telafi çalışması yaptırabilir. Bu çalışmalar fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sayılmaz. Telafi çalışmaları, günlük en çok çalışma süresini aşmamak koşulu ile günde 3 saatten fazla olamaz. Tatil günlerinde telafi çalışması yaptırılamaz.”

Zorunlu nedenler veya benzer nedenler kapsamında sayılabilecek ekonomik kriz, sektörel kriz, bölgesel kriz, makinelerde arıza meydana gelmesi, makinelerin ve araç-gereçlerin bakımı veya tamiri, deprem, yangın, sel, salgın hastalık, seferberlik ve benzeri nedenlerle işin durması durumunda telafi çalışması yapılabilmektedir.

Telafi çalışması yaptıracak işveren; bu çalışmanın 4857 sayılı İş Kanunu’nun 64’üncü maddesinde sayılan nedenlerden hangisine dayandığını açık olarak belirtmek, hangi tarihte çalışmaya başlanacağını, ilgili işçilere bildirmek zorundadır.

Telafi çalışması, kaynağını oluşturan zorunlu nedenin sona ermesi veya ortadan kalkması ve işyerinin normal çalışma dönemine başlamasını takip eden 2 ay içerisinde yaptırılır. Telafi çalışması, günlük en çok çalışma süresi olan 11 saati aşmamak koşulu ile günde 3 saatten fazla olamaz. Telafi çalışması, tatil günlerinde yaptırılamaz.

Mevzuata uygun biçimde yaptırılan telafi çalışması, İş Kanunu’na göre fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sayılmaz ve bu çalışma için zamlı ücret ödenmez. Ancak telafi çalışması yaptırılabilecek bu süreler Kanuna aykırı olarak aşılırsa, aşılan süre fazla çalışma hükümlerine tabi olur. İşverenin telafi çalışma süresi için zamlı ücret uygulaması veya bu yönde sözleşmelere madde eklenmesi hukuken geçerli olacaktır.

Telafi çalışması yapılan sürelerde çalışanların iş ve sosyal güvenlik hukukunda doğan hakları devam edecektir, herhangi bir hak kaybı söz konusu değildir.

4857 sayılı İş Kanunu 104. maddesine göre; telafi çalışması usullerine uymayan işverene, bu durumda olan her işçi için 509 TL (2020 yılı için) idari para cezası yaptırımı uygulanır.

Kısa Çalışma Ödeneği

Genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebeplerle işyerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılması veya süreklilik koşulu aranmaksızın işyerinde faaliyetin tamamen veya kısmen en az 4 hafta süreyle durdurulması hallerinde, işyerinde 3 ayı aşmamak üzere (Cumhurbaşkanı kararı ile 6 aya kadar uzatılabilir) sigortalılara çalışamadıkları dönem için gelir desteği sağlayan bir uygulamadır.

Genel ekonomik kriz; Ulusal veya uluslararası ekonomide ortaya çıkan olayların, ülke ekonomisi ve dolayısıyla işyerini ciddi anlamda etkileyip sarstığı durumlardır.

Bölgesel kriz; Ulusal veya uluslararası olaylardan dolayı belirli bir il veya bölgede faaliyette bulunan işyerlerinin ekonomik olarak ciddi şekilde etkilenip sarsıldığı durumlardır.

Sektörel kriz; Ulusal veya uluslararası ekonomide ortaya çıkan olaylardan doğrudan etkilenen sektörler ve bunlarla bağlantılı diğer sektörlerdeki işyerlerinin ciddi anlamda sarsıldığı durumlardır.

Zorlayıcı sebepler; İşverenin kendi sevk ve idaresinden kaynaklanmayan, önceden kestirilemeyen, bunun sonucu olarak bertaraf edilmesine imkân bulunmayan, geçici olarak çalışma süresinin azaltılması veya faaliyetin tamamen veya kısmen durdurulması ile sonuçlanan dışsal etkilerden kaynaklanan dönemsel durumları ya da deprem, yangın, su baskını, heyelan, salgın hastalık, seferberlik gibi durumlardır.

İşverenin kısa çalışma ödeneğinden faydalanabilmesi için, genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebeplerle işyerindeki çalışma süresinin önemli ölçüde azaldığı veya durduğu yönünde İŞKUR’a başvuruda bulunması ve İş Müfettişlerince yapılan uygunluk tespiti sonucu işyerinin bu durumlardan etkilendiğinin tespit edilmesi gerekmektedir.

İşçinin kısa çalışma ödeneğinden faydalanabilmesi için, işverenin kısa çalışma talebinin iş müfettişlerince yapılacak inceleme sonucu uygun bulunması, işçinin kısa çalışmanın başladığı tarihte çalışma süreleri ve işsizlik sigortası primi ödeme gün sayısı bakımından işsizlik ödeneğine hak kazanmış olması (Kısa çalışmanın başladığı tarihten önceki son 120 gün hizmet akdine tabi olanlardan son 3 yıl içinde en az 600 gün süreyle işsizlik sigortası primi ödemiş olanlar), İş müfettişlerince yapılacak inceleme sonucu kısa çalışmaya katılacaklar listesinde işçinin bilgilerinin bulunması, gerekmektedir.

Genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebeplerden dolayı işyerindeki çalışma süresinin önemli ölçüde azaldığı veya durduğunun İş Müfettişlerince yapılan uygunluk tespiti sonucu işverene İŞKUR tarafından bildirilir. İşveren de durumu, işyerinde işçilerin görebileceği bir yerde ilan eder ve varsa toplu iş sözleşmesine taraf işçi sendikasına bildirir. İlan yoluyla işçilere duyuru yapılamadığı durumlarda, kısa çalışmaya tabi işçilere yazılı bildirim yapılır. Kısa çalışma talebi uygun bulunan işveren Kurumca bildirilen sürede Kısa Çalışma Bildirim Listesini güncelleyerek gönderir.

Günlük kısa çalışma ödeneği; sigortalının son 12 aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının %60’ıdır. Bu şekilde hesaplanan kısa çalışma ödeneği miktarı, aylık asgari ücretin brüt tutarının %150’sini geçemez.

Yani minimum 2.943 * %60 = 1.765,80, maksimum 2.943 * %150 = 4.414,50 TL (damga vergisi düşülmemiştir.)

2020 yılı için aylık kısa çalışma ödeneği hesabı

Son 12 Aylık Prime Esas Kazançların Aylık Ortalaması Hesaplanan Kısa Çalışma Ödeneği Miktarı Damga Vergisi Ödenecek Kısa Çalışma Ödeneği
2.943,00 1.765,80 13,40 1.752,40
4.000,00 2.400,00 18,22 2.381,78
6.000,00 3.600,00 27,32 3.572,68
8.000,00 4.414,50 (*) 33,51 4.380,99

(*) Hesaplanan kısa çalışma ödeneği miktarı, aylık asgari ücretin brüt tutarının %150’sini geçemez.

Kısa çalışma yapılan süreler için, kısa çalışmaya tabi tutulan işçiler adına Aylık Prim ve Hizmet Belgesi ile eksik gün gerekçesi “18-Kısa Çalışma Ödeneği” olarak bildirilir. İlgili ayda birden fazla gerekçe olması halinde eksik gün gerekçesi “12-Birden Fazla” olarak SGK’ya bildirir.

Kısa çalışma ödeneği, işyerinde uygulanan haftalık çalışma süresini tamamlayacak şekilde çalışılmayan süreler için aylık olarak işçiye verilir.

İşçinin kısa çalışma ödeneği aldığı süre için genel sağlık sigortası primleri ödenmektedir. Söz konusu dönemde kısa ve uzun vadeli sigorta primleri ödenmez.

Kısa çalışma yapan işçinin çalışılmayan hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günlerine ilişkin ücret ve kısa çalışma ödeneği miktarının, kısa çalışma yapılan süreyle orantılı olarak işveren ve Kurum tarafından ödenir.

Kısa çalışma ödeneği, çalışmadığı süreler için, işçinin kendisine ve aylık olarak her ayın beşinde ödenir. Ödemeler PTT Bank aracılığı ile yapılmaktadır. Ödeme tarihini öne çekmeye Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı yetkilidir.

Osman Şenay

Geçerli Gönderi

384 Bin Web Sitesini Etkileyen Tedarik Zinciri Saldırısı: Polyfill Vakası

Siber güvenlik dünyasında son dönemin en dikkat çekici olaylarından biri, yüz binlerce web sitesini etkileyen…

7 gün -

Özlük Dosyasında Bulunması Gereken Bilgi ve Belgeler

İşe girişte her çalışandan istenilen bazı belgeler söz konusudur. Bu belgeler firmalara, işçinin özelliğine ve…

1 hafta -

Whatsapp Yazışmaları ve E- postaların Takibi

İş hayatında iletişimin önemli bir bölümü e-posta, anlık mesajlaşma uygulamaları ve sosyal medya üzerinden yapılıyor.…

2 ay -

Kısa Çalışma Uygulamasına İlişkin İŞKUR Genelgesi

16.07.2024 tarihli ve 2024/04 sayılı İŞKUR Genelgesi ile 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nun ek 2.…

2 ay -

Dikkat: Kişisel Verilerinizin de Bir Son Kullanma Tarihi Var!

Kişisel Verileri Koruma Kanunu (KVKK) kapsamında, her belgenin bir son kullanma tarihi olduğunu biliyor muydunuz?…

3 ay -

İSG-KATİP Uygulamasında Yapılan Yeni Güncellemeler

OSGB’ler ile işyerleri arasında veya bireysel olarak yapılan iş sağlığı ve güvenliği (İSG) profesyoneli sözleşmelerinin…

3 ay -