İŞ KAZASI
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13’ üncü maddesi uyarınca,
“İş kazası;
a) sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
d) Emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında,
meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olay” olarak ifade edilmiştir.
İŞ KAZASININ UNSURLARI
Yukarıda yer verilen hükümde görüleceği üzere, adı geçen Kanun’da “iş kazası” tanımına yer verilmemiş; unsurlarla sınırı belirlenmiştir. Buna göre, bir olayın iş kazası sayılabilmesi için,
Unsurları aranmaktadır.
COVID-19 KONULU 2020/12 SAYILI GENELGE
T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından 7 Mayıs 2020 tarihinde Koronavirüs (COVID-19) konulu 2020/12 sayılı genelge yayımlanmıştır.
İşbu genelgede 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 15 inci maddesinde yer alan; “4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalının, iş kazası ve meslek hastalığı dışında kalan ve iş göremezliğine neden olan rahatsızlıklar, hastalık halidir.” hükmü uyarınca, COVID-19 virüsünün bulaşıcı bir hastalık olduğu dikkate alındığında, söz konusu salgına maruz kalan ve sağlık hizmet sunucularına müracaat eden sigortalılara hastalık kapsamında provizyon alınması gerektiği düzenlemesine yer verilmiştir.
COVID-19 İŞ KAZASI OLMAKTAN ÇIKARILDI MI?
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından verilen 2004/21-529 Esas 2004/527 Nolu 13.10.2004 tarihli kararında “…Daha açık ifadeyle; sigortalının, işyerinde çalışmakta iken kalp krizi geçirerek ölümü, Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 11. maddesinin (A) fıkrasının (a) bendinde gösterilen “Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada meydana gelme” haline uygun bir olay olduğu gibi, aynı maddenin (b) bendinde yer alan “işveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla meydana gelme” haline de uygun olup; iş kazası sayılması gerekir. Maddede başkaca bir şart ya da kısıtlamaya yer verilmemiş olduğundan, yasada olamayan bir kısıtlamanın yorum yoluyla getirilmesine de olanak yoktur…” ifadesine yer verilerek kalp krizi iş kazası kapsamında değerlendirilmiştir. Nitekim yakın bir tarihte Yargıtay 21. Hukuk Dairesi tarafından verilen 2018/5018 Esas 2019/2931 Nolu 15.04.2019 tarihli kararda, yurt dışı görevinde H1N1 virüsü kaparak ölen işçinin vefatını iş kazası olarak nitelendirmiştir. İşbu içtihatlar doğrultusunda, COVID-19 bakımından da “illiyet bağı”nın mevcut olması halinde işverenin sorumluluğunun doğacağı öngörülmekteyse de yukarıda detaylarına yer verilen genelge ile Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı COVID-19’un iş kazası olduğu yönündeki yorumların önüne geçmiştir. Ancak belirtmek de fayda var ki, Hukuk Genel Kurulu kararında da belirtildiği üzere, yasada olamayan bir kısıtlamanın yorum yoluyla getirilmesine de olanak yoktur.
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI GÖRÜŞÜ BAĞLAYICI MIDIR?
T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan genelgenin bir bağlayıcılığı bulunmamakla birlikte bir görüş ifade etmektedir. Nitekim, yukarıda değinmiş olduğumuz kalp krizi vakası ve H1N1 virüsü konulu Yargıtay kararları da dikkate alındığında genelge ile yapılan düzenlemenin oldukça genel kaldığı ve ilgili hükümde yer alan unsurların her bir olay özelinde ayrıca değerlendirilmesi gerektiği görülmektedir.
T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan genelgenin önümüzdeki süreçte sıklıkla karşılaşacağımız tespit davalarında bir bağlayıcılığı olmamakla birlikte; her bir somut olay özelinde mahkemelerce ayrı bir değerlendirme yürütülecektir. Ancak, genelge sebebiyle işyerinde karşılaşılan COVID-19 vakalarının SGK’ya bildirilmesi konusundaki belirsizlik ortadan kalkmış durumdadır. Bu halde, işverenler tarafından iş kazası bildiriminde bulunulmasına gerek kalmamıştır.
Sonuç olarak, yinelemekte fayda var ki COVID-19 vakaları yargı mercileri önüne taşındığında ise her bir somut olayın meydana gelme şekilleri ele alınacak; işverenin 6331 sayılı Kanun ve sair mevzuattan doğan yükümlülükleri yerine getirip getirmediği ile illiyet bağının mevcudiyeti değerlendirilecektir. Bu yönüyle COVID-19 iş kazası değildir nitelendirmesi doğru bir yaklaşım teşkil etmemektedir.
Siber güvenlik dünyasında son dönemin en dikkat çekici olaylarından biri, yüz binlerce web sitesini etkileyen…
İşe girişte her çalışandan istenilen bazı belgeler söz konusudur. Bu belgeler firmalara, işçinin özelliğine ve…
İş hayatında iletişimin önemli bir bölümü e-posta, anlık mesajlaşma uygulamaları ve sosyal medya üzerinden yapılıyor.…
16.07.2024 tarihli ve 2024/04 sayılı İŞKUR Genelgesi ile 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nun ek 2.…
Kişisel Verileri Koruma Kanunu (KVKK) kapsamında, her belgenin bir son kullanma tarihi olduğunu biliyor muydunuz?…
OSGB’ler ile işyerleri arasında veya bireysel olarak yapılan iş sağlığı ve güvenliği (İSG) profesyoneli sözleşmelerinin…