Toplum 5.0, ilk olarak 2017 yılında CeBIT fuarında kamuoyuna duyurulmuş bir kavramdır. Japonya’nın, pek çok Avrupa ülkesiyle de ortaklık gösteren belli başlı handikaplarını (yaşlanan nüfus, azalan doğum oranı…) çözmek istemesiyle geçiş yaptığı endüstri devrimi niteliğindeki bu kavram, odağını bir önceki varyant Endüstri 4.0’dan beslenmektedir. Bilgi toplumu temelli Endüstri 4.0’ı, insan odaklı bilgi toplumu seviyesine evriltmeyi hedefleyen, namıdiğer “Süper Akıllı Toplum”; insanı ve insanın yaşam kalitesini arttırmayı merkezine almaktadır.
2017 yılında dünyaya göz kırptığı ilk anda heyecanla karşılanan bu dönüşüm, 2020 yılında Covid-19 pandemisinin tüm dünyayı kasıp kavurmaya başlamasıyla daha da anlamlı ve ulaşılması, başarılması zorunlu bir hâle bürünmüştür.
Birleşmiş Milletler’in küresel sorunlara çözüm üretmeyi ve sürdürülebilir toplumlar yaratmayı amaçladığı on yedi maddelik “Sürdürülebilir Gelişim Hedefi” ile de doğrudan uyumlu olan Toplum 5.0; hepimizin ana odağında olan çevre kirliliği ve doğal afetlere çözüm yolları bulunması, dünya nüfusunun yaşlanmasından kaynaklı sorunların önüne geçme gibi öncelikli hedefleri bulunmaktadır. Bunlarla birlikte gerçek dünya ile sanal dünya arasındaki bağların kuvvetlendirilip bu iki merkezin birlikte işler duruma getirilmesi ve tam bu noktada gerçekleştirilecek her inovatif çözümün insanın çıkarları gözetilerek oluşturulması da Toplum 5.0’ın amaçladığı önemli noktaların başında gelmektedir.
Japonya için bir büyüme stratejisi olarak tanımlanan Toplum 5.0’ın öncelikli beş stratejik alanı sağlıklı yaşam süresinin uzatılması, hareketlilik devriminin gerçekleştirilmesi, yeni nesil tedarik zincirinin oluşturulması, uygun altyapının geliştirilmesi ve finansal teknolojinin geliştirilmesi şeklindedir.[1]
Yeni nesil teknolojik ürünler, inovasyon odaklı girişimler, nesnelerin interneti, yapay zekâ ve robotik başta olmak üzere insan hayatına katma değer oluşturan hemen her yenilik, yine insan hayatını sürdürülebilir kılmayı sağlayacak her adım Endüstri 4.0’ın toplumlara tanıdığı dijital yetkinlik ile perçinlenecek ve ortaya “Süper Akıllı Toplumlar” çıkacaktır.
TÜBİTAK tarafından 2016 yılında yapılan “Yeni Sanayi Devrimi: Akıllı Üretim Sistemlerine Yönelik Kilit ve Öncü Teknolojiler Önceliklendirme” başlıklı anket çalışmasında sanayimizin dijital olgunluk seviyesinin Endüstri 2.0 ile Endüstri 3.0 arasında olduğu görülmüştür. Aynı ankette ortaya çıkarılan bir başka nokta da en yüksek katma değer sağlayacak üç teknolojinin; otomasyon ve kontrol sistemleri, ileri robotik sistemler ve eklemeli imalat olacağı ifade edilmiştir. [2] Tüm verilerin ışığında çizilen bir yol haritasıyla da dijital dönüşüme hız kazandıracak girişimlerin desteklenmesi konusunda fikir birliğine varılmıştır.
[1] https://www.btk.gov.tr/uploads/pages/arastirma-raporlari/toplum-5-0-arastirma-raporu.pdf
[2] https://www.tubitak.gov.tr/sites/default/files/akilli_uretim_sistemleri_tyh_v2-03ocak2017.pdf
Siber güvenlik dünyasında son dönemin en dikkat çekici olaylarından biri, yüz binlerce web sitesini etkileyen…
İşe girişte her çalışandan istenilen bazı belgeler söz konusudur. Bu belgeler firmalara, işçinin özelliğine ve…
İş hayatında iletişimin önemli bir bölümü e-posta, anlık mesajlaşma uygulamaları ve sosyal medya üzerinden yapılıyor.…
16.07.2024 tarihli ve 2024/04 sayılı İŞKUR Genelgesi ile 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nun ek 2.…
Kişisel Verileri Koruma Kanunu (KVKK) kapsamında, her belgenin bir son kullanma tarihi olduğunu biliyor muydunuz?…
OSGB’ler ile işyerleri arasında veya bireysel olarak yapılan iş sağlığı ve güvenliği (İSG) profesyoneli sözleşmelerinin…