24.10.2019 tarihinde TBMM’ye sevk edilen Dijital Hizmet Vergisi Kanunu ve Bazı Vergi Kanunlarında Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi Plan ve Bütçe Komisyonu’na intikal etmiştir.
Kanun teklifinin içeriğiyle ilgili olarak 22 Ekim 2019 tarihli 2019-26 numaralı bülten ile bilgi sunmuştuk. Bu kez, Meclis’e sevk edilen Teklifte ilave bazı vergi düzenlemeleri olduğu görülmektedir.
Alınan bilgilere göre özetle,
- %7,5 oranında alınacak olan dijital hizmet vergisi, (bu verginin mükellefleri Türkiye’de dijital hizmet sağlayıcıları olacak ve bunların, Türkiye’de işyeri ve daimî bir temsilcisinin olup olmamasına bakılmayacaktır.) Söz konusu vergi OECD ülkelerinin getirdiği ve Google Tax olarak anılan vergiye benzemekte olup, oran olarak biraz daha yüksektir. Dünya çapında 750milyonEURO ve Türkiye’de 20milyonTRY’den düşük cirosu olanlar bu vergiden muaf olacaktır.
- 2019 yılı gelirleri dahil, en son dilimi %40’a çıkacak olan yeni gelir vergisi tarifesi, (tarifede dilim sayısı 5’e çıkmakta ve 500.000TL üzeri kazançlar için %40 gelir vergisi öngörülmektedir. Türkiye’de halihazırda %15,20, 27, 35 olan oranlara ilaveten %40 oranı öngörülmektedir) (2019 yılında elde edilen ücret gelirleri için mevcut tarife uygulanacaktır)
- Belli rakamı geçen ücretlilerin gelir vergisi beyan yükümlülüğüne alınması söz konusu olacaktır, (2020 yılı ve sonraki yıllarda elde edilen ve 4. Dilimi aşan ücretler için beyanname verilmesi öngörülmektedir) Türkiye’de beyannameli mükellef sayısı çok az olduğu için bazı vergi indirimlerinden yararlanamayan ücretliler için bu imkân doğmaktadır.
- Basına yansıyan ilk Teklifte kurumlar
vergisi oranlarının azalması öngörülmüştü.
- (2018-2019-2020 için %22 olarak öngörülen kurumlar vergisinin 2020 için %20 olması ve takip eden yıllarda %18’e düşürülmesi planlanmaktaydı-finansal kuruluşlar %22 ile devam edecekti ve halka açık şirketler için halka açılması sonrası ilk 5 yıl kurumlar vergisinin 2 puan indirimli olarak uygulatılmasına Cumhurbaşkanı tarafından karar verilebilecekti. Bu maddeler Teklifte yer almamaktadır.)
- 5 milyon TL üzerindeki konutlardan alınacak değerli konut vergisi, (10milyonTRY’den daha değerli konutlardan %1 oranında bir vergi alınması planlanmaktadır. 5-7,5milyonTRY arası vergi oranı binde 3, 7,5-10milyonTRY arası ise vergi oranı binde 6 olarak öngörülmektedir.)
- Kambiyo muamelelerinde oranı artan BSMV, (Halen binde 1 olan oranın binde 2 olması düşünülmektedir.)
- Telif kazançlarında istisna ve stopaj uygulamasında değişiklik yapılmaktadır. (2020 ve sonraki yıllarda kazanılan belli tutarı aşan gelirler için istisna uygulaması kaldırılmaktadır. 4. Gelir dilimine bakılacaktır. Bunun altında geliri olanlar için stopaj nihai vergi olurken bu rakamı geçenler ise gelir vergisi beyannamesi vermek zorunda kalacaklardır.) Daha önceden telif kazançlarının tutarına bakılmaksızın tamamı tevkif suretiyle vergilendirilmekteydi.
- Döviz getirili menkul kıymetlerden elde edilen gelirlerde stopaj oran farklılaştırması öngörülmektedir.
- Kanun yolundan vazgeçme, izaha davet ve uyumlu mükellef indirimi, uzlaşma ve cezada indirim gibi konularda düzenlemeler yapılması öngörülmektedir.
- Spor yarışmalarını yöneten hakemlere ödenen ücretlerdeki gelir vergisi istisnası kaldırılmaktadır. Bu ücretler de artık gelir vergisine tabi olacaktır.
- Personelin günlük ulaşım bedelinin 10 TL’yi aşması halinde, aşan kısım ücret olarak gelir vergisine tabi olacaktır.
- Sporcuların vergilendirme rejimi 2023 yılı sonuna kadar uzatılmakta, %15 olan en yüksek stopaj oranı %20’ye çıkarılmakta ve 4. gelir dilimini aşan sporculara yıllık gelir vergisi beyannamesi verme yükümlülüğü getirilmektedir.
- Sporcu ücretlerinden tevkif yoluyla alınan gelir vergisinin belli amaçlarla kullanılmak üzere iade edilmesi mekanizması kaldırılmaktadır.
- İlk metinde olmayan sigortacılık, SGK, kamu ihale, kamu finansmanı, seyahat acentaları birliğine ilişkin bazı maddelerin de Kanun Teklifine eklendiği görülmektedir.
- Ülkemizde şu ana kadar uygulama imkanı olmayan yen bir konaklama vergisi önerilmektedir.(2020’de %1, takip eden yıllarda %2) (Avrupa’da ve çoğu yabancı ülkede olan bir vergi türü olup ciddi gelir kaynağı olarak görülmektedir.)
- Vergi müfettişlerinin çalışma, performans, gruplar arası geçiş ve sınav başarısına göre ilk atamalarına ilişkin sistematiğin değiştirilmesi planlanmaktadır.
- Teklifteki bir konu da kiralık
araçlara ilişkin alım, kiralama ve buna ilişkin vergiler ve masrafların gerçek
kişiler veya şirketler tarafından gider olarak kabul edilmesine sınırlama
getirilmesidir. Bu konuda taslakta 2020 sonrası için enteresan düzenlemeler
bulunmaktadır.
- Taşıtlara ilişkin giderlerin indirim kısıtlaması ticari kazanç mükellefleri için 1995 yılında yapılan düzenlemeyle kaldırılmıştı. Öncesinde binek otomobillerin ve şahsi & ailevi ihtiyaçlar için kullanılan taşıtların amortisman ve diğer giderlerinin yarısının indirilmesi mümkündü.
- Bu kapsamda olmak üzere, halihazırda zirai kazanç sahiplerinin işletmeye dahil olup aynı zamanda şahsi & ailevi ihtiyaçlar için kullanılan taşıtların giderlerinin yarısı kabul ediliyor.
- Kanun teklifinde bu konuda aylık kiralamalarda 5.500TL kira gideri kısıtlaması, satın alınan binek otomobillerde gider yazılabilecek ÖTV+KDV tutarının 115.000TL ile sınırlandığı ve taşıtın masraflarının %70’inin gider kabul edilmesi söz konusu olmaktadır.
- Son olarak, ÖTV ve KDV hariç maliyetin 135.000TL, vergi dahil veya ikinci el alımlarda 250.000TL’ye kadar binek otomobillerin amortisman tutarı gider yazılabilecektir. Bu şartlar serbest meslek erbabı için de geçerli olacaktır.
- Bu sektör spesifiğinde bakarsak konuya, oto kiralama sektör derneğinin verilerine göre; 2018 yılında bir önceki yıla göre yüzde 11,5 daralan Türkiye operasyonel kiralama sektörü, 2019 yılının geride bıraktığımız ilk yarısında 2018 yılı sonuna göre yüzde 9 oranında küçülmüştür. 2018 yılı sonunda filosunda yaklaşık 324 bin aracı olan sektörün araç sayısı 295 bin adede gerilemiştir. 2018 yılının ilk yarısında 6,4 milyar TL yatırım yaparak 59.675 adet yeni aracı filosuna dahil eden sektör, 2019 yılının ilk yarısında 2 milyar TL yaparak 17.900 adet yeni aracı filosuna kattı. 2018 yılının ilkyarısı sonunda 64.800 müşterisi olan sektörün müşteri sayısı 2019 yılının ilk yarısı sonunda 49.000’e gerilemiştir. Sektörde yaşanan bu daralma nihai tüketici talebindeki düşüşten kaynaklanmaktadır. Ekonomideki daralma nedeniyle araç filosunu küçülterek tasarruf etmek isteyen firmalar olmuştur. Yeni kanun teklifiyle sektörün muhakkak etkilenmesi beklenmektedir.
Yasa henüz TBMM’de olup henüz genel kurula gelmemiştir.
Konuyla ilgili diğer gelişmeleri de sizlere duyurmaya devam ediyor olacağız.