Pandeminin etkileriyle birçok dijital platformun geçmiş yıllara nazaran daha çok kullanıcıya ulaştığını hepimiz biliyoruz. Bununla birlikte mevcut uygulamalarda yapılan geliştirmeler veya yeni geliştirilen uygulamalar dijital dünyayı hepimiz için kullanılabilir hâle getirmeyi hedefliyor. Son günlerde adını sıkça duyduğumuz Clubhouse uygulaması da bunlardan birisi. Kullanım ve kabul şartlarına rağmen kısa zamanda dünya çapında yaklaşık 2 milyon kullanıcıya ulaşan, basit ama bir o kadar da aktif bir platform.
Clubhouse’un kullanımı, üyelik şartları, içerikleri ve diğer konularıyla ilgili birçok haber yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. Hukuki açıdan baktığımızda ise diğer sosyal medya platformlarında karşılaştığımız ve özellikle son günlerde Whatsapp uygulamasında gördüğümüz veri gizliliği konusunun ele alınması gerekiyor. Zira “Clubhouse Veri Gizliliği Politikası”nı incelediğimizde birçok verinin işlendiğini görüyoruz. Özellikle sesli sohbet odalarında ses kaydının yapıldığı, şikâyet veya bir ihlal meydana gelmesi hâlinde bu ses kayıtlarının dinlendiği ve akabinde silindiği, son olarak bu verilerin şifreli şekilde muhafaza edildiği ifade ediliyor. Yapılan bu ses kaydı işlemi, dünya çapında kullanıcısı bulunan platformun Kaliforniya eyaleti dışındaki kullanıcılarının verileri bakımından bir koruma sağlamıyor. Yine bununla birlikte katılım sağlanan sohbet odaları, etkileşimde bulunulan kişiler, gezinme hareketleri, geçirilen zaman bilgileri gibi verilerin işlendiği ve bu verilerin mevcut veya gelecekteki bağlı şirketlere aktarılabileceği konusunun ayrıca değerlendirilmesi gerekiyor.
Ses ve görüntü verilerimizin işlenmesi ile ilgili uygulamada özel nitelikli verilerin işlenmesi kapsamında da değerlendirme yapılıyor. Nitekim ses ve görüntü verilerinin doğrulama amacı ile kullanılması, biyometrik yöntemler ile işlenmesi hâlinde; biyometrik veri kapsamına dahil edilmesi söz konusu olabiliyor. Bu noktada biyometrik yöntemlerin neler olduğuna kısaca değinmek gerekiyor. Temelde tanımlamaya dayalı sistemler olan, doğrulamayı veya tanımlamayı bir kısım yöntemler kullanarak gerçekleştiren biyometrik yöntemler; bireyin belirlenmesini veya doğrulanmasını sağlayan ve bireye ait parmak izi, avuç içi izi, yüz, iris, retina, kulak, ses, imza, yürüyüş biçimi, el damarı, vücut kokusu veya DNA bilgisi şeklinde bir veya daha fazla fiziksel veya davranışsal karakterlerdir.
Sesli imza, konuşma sırasında doğrulama, ses tanımlama yöntemleri ile gerçekleştirdiğimiz birçok işlem; esasında doğrulama içermesi nedeniyle, biyometrik verinin işlenmesi anlamına gelmektedir. Clubhouse ile yaptığımız görüşmelerin geçici de olsa kayıt altına alınması, ses verilerimizin üçüncü kişiler ile paylaşılması bu noktada birtakım sorunları da beraberinde getirecektir. Teknolojinin gelişmesi ve biyometrik doğrulama yöntemlerinin yapay zekâ geliştirmeleriyle en basit doğrulama işlemlerinin dahi mümkün olması, sesimizin farklı amaçlar ile kullanılması riskini de beraberinde getirebilecektir. Kaldı ki Clubhouse bu verileri geçici olarak kaydettiğini ifade etmiş olsa da sesli sohbet odalarındaki konuşmaların ikinci bir kayıt cihazı ile kayıt altına alınması da mümkündür.
Diğer bir konu ise Türk Hukuku ve Genel Avrupa Veri Koruma Tüzüğü düzenlemeleri birlikte ele alındığında ses verisinin ölçülülük ilkesi bağlamında açık rıza olmaksızın işlenebileceği kabul edilebilir olmasıdır. Ne var ki bu verilerin paylaşımı kapsamında ayrıca bir değerlendirme yapılması gerekmektedir. Burada esas olan kişisel verilerin işlenmesinde ölçülülük ilkesidir. Örneğin uzaktan çalışma esnasında online platformlar vasıtasıyla yapılan toplantıların kayıt altına alınması ölçülülük ilkesi ile bağdaşmakta ancak alınan bu kayıtların sosyal medya hesaplarında paylaşılması ölçülülük ilkesine aykırılık oluşturmaktadır. Yine güvenliğin sağlanması amacı ile sesli konuşma odalarının kaydının alınması makul karşılanabilmekte ancak bu kayıtların üçüncü kişi ile paylaşılması güvenliği sağlama amacının dışında kalmaktadır. Dolayısıyla işlenen ses verisinin paylaşımında daha hassas davranılması gerektiği söylenebilecektir. Bu verilerin kişilerin bilgisi dışında kaydedilmesi ise kapalı olarak yapılan sohbet odaları için Türk Ceza Kanunu’nun 132’inci maddesi ile düzenlenen haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunu, yine Türk Ceza Kanunu’nun 133’üncü maddesi ile düzenlenen kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçunu, genele açık sohbet odalarında yapılan kayıtlar açısından ise 134 ve 135’inci maddeler ile düzenlenen özel hayatın gizliliği ve kişisel verilerin kaydedilmesi suçlarını oluşturabilecektir.
Henüz yeni yeni kullanmaya başladığımız Clubhouse uygulamasını tüm yönleri ile değerlendirmek ve bu şekilde kullanmaya başlamak her bir kullanıcı açısından yukarıda ifade ettiğimiz ancak henüz öngöremediğimiz birçok riski beraberinde getirebilecektir. Telefon görüşmelerimizin kaydedildiğini düşünmek bir noktada hepimizi rahatsız edecektir.