Gelişen teknoloji, her sektörü etkilediği gibi eğitim sektöründe de oldukça büyük değişimler yaşanmasına olanak sağlamıştır. Özellikle pandemi döneminde önemi daha da iyi anlaşılan e-öğrenme faaliyetlerinin en temel hali aslında 1800’lü yılların ortalarına dayanmaktadır. Uzaktan öğrenme faaliyeti olarak başlayan tarihçe yıllar içinde internetin ortaya çıkması ile online öğrenme olarak evrimleşmiştir.
Uzaktan Öğrenmenin Tarihçesi
1858 yılında Londra Üniversitesi, uzaktan öğrenme programını başlatan ilk üniversite olmuştur.
1953 yılında Houston Üniversitesi televizyonda yayınlanan kolej kredili dersleri ilk olarak ortaya çıkarmıştır. Dersler, KUHT adlı yerel TV kanalında yayınlanmıştır.
1989 yılında ise Phoenix Üniversitesi, hem lisans hem yüksek lisans derecesinde tamamen online kolej programı sunan ilk üniversite olmuştur.
1995 yılına gelindiğinde Arnold Pizer ve Michael Gage WebWork isimli, perl tabanlı bir sistem kurmuşlardır. Bu sistem ödevlerin web üzerinden gönderilmesine olanak sağlamaktadır.
1996 yılında tamamen akredite olmuş, ilk web tabanlı üniversite olarak Jones Uluslararası Üniversite karşımıza çıkmıştır.
2008 yılında ise Londra’da bir okul, paramedik öğrencilerinin eğitimi için ilk defa sanal senaryolar kullanmıştır.
2009 yılına bakıldığında o dönemli Amerikan Başkanı Barack Obama’nın, yeni online kurslar ve materyaller sağlanması için 500 milyon dolar bütçe ayırdığı görülmüştür.
E-Öğrenme Sözcüğünün Ortaya Çıkışı
1999 Kasım ayında Elliot Masie Disneyworld’deki bir eğitim konferansında ilk defa e-öğrenme kelimesini kullanmış ve bu sözcük profesyonel literatüre geçmiştir. Online öğrenme terimi o dönemde de bir süredir kullanılmaktaydı ve hemen hemen e-öğrenme ile aynı anlama geliyordu ancak bu, literatüre geçmesi açısında yine de büyük önem taşımaktaydı.
2011-2023 E-Öğrenmeye Dair Veriler
Uzmanlar 2023 yılı itibariyle online eğitimin %50’ye çıkacağını öngörmektedir. Koronavirüs pandemisi sebebiyle çok daha hızlı şekilde gelişim gösteren dijital dönüşüm, e- öğrenmeyi de yoğun şekilde hızlandırmış ve geleceğin eğitsel dönüşümüne de imkân vermiştir.
2013 yılı itibariyle öğrencilerin %8’i öğretmenleri ile iletişim kurmak için sosyal medyayı kullanmıştır ve bu oranın 2023 yılı itibari ile %18 olacağı düşünülmektedir.
Günümüzde öğrencilerin %46’sı ödevlerini dijital formda yapmayı tercih etmektedir ve öğrencilerin %88’i Google’ı kendi eğitim sitelerinden daha kolay bulmaktadır.
Dünya Pazarında E-Öğrenme
E-Öğrenme Dünya Pazarı her yıl ortalama %7,6 oranında artmaktadır. 2011’de 35,6 milyar Dolar olan e-öğrenme pazarı, 2016 yılında 51,1 milyar Dolara yükselmiştir. E-öğrenmenin dünya üzerinde en hızlı büyüdüğü dört bölge sırasıyla şu şekildedir:
Asya %17,3
Doğu Avrupa %16,9
Afrika %15,2
Latin Amerika %14,6
Kuzey Amerika e-öğrenme pazarı 2013 yılında 23,8 milyar Dolar iken 2016 yılında 27,1 Milyar Dolar olmuştur. Yıllık büyüme oranı %4,4’tür. Detaylı bilgi için www.docebo.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
Amerika’nın e-öğrenme pazar büyüklüğü 2020 itibariyle 250 milyar Dolar iken 2021 ve 2027 yılları arasında, yıllık %21’den fazla büyüme beklenmektedir. 2027 yılında ise pazar büyüklüğünün 1 trilyon Dolar olması beklenmektedir.