Koronavirüs salgını 2020 yılı Mart ayı itibariyle ülkemizde de görülmeye başlandı ve ekonomiye olumsuz etkilerini bertaraf etmek adına bu zorlu süreçte işverenlerin can simidi diye tabir edebileceğimiz Kısa Çalışma Ödeneği devreye girdi. Hayatımızda ilk defa pandemi sürecinde bulunduk ve belki ilk defa böylesine yoğun ve tempolu geçecek bir kısa çalışma süreci yönettik diyebiliriz.
İşverenler, kısa çalışma ödeneği başvurularını e-posta ortamında gerçekleştirdi. İŞKUR bu süreçte yapılan başvurular nedeniyle ciddi bir yoğunluk yaşadı. İK çalışanları da kısa çalışma kapsamında bordrolarını nasıl yapacak, SGK bildirimleri nasıl olacak, İŞKUR’a oran exceli nasıl doldurulup gönderilecek vb. birçok soru ile baş başa kaldı.
Şirketler, bir yıldır kısa çalışma ödeneği prosedürlerini doğrusuyla yanlışıyla uyguladı ve artık kısa çalışma ödeneği 2021 yılı 31 Mart itibariyle son bulmak üzere. İK çalışanları olarak bu bir yıllık süreçte doğru bilgiye ulaşmak, doğru bordro yapmak, doğru SGK ve İŞKUR bildirimleri sunmak için çok fazla mücadele ettik. Peki bu sürecin ardından bizi neler bekliyor? Önemli nokta tam da burasıdır. Bundan sonra kısa çalışma denetimleri başlayacak. Bu bir yıllık dönemde bordro süreçlerini ne kadar mevzuata uygun gerçekleştirdik A’dan Z’ye denetlenecektir. “Biz, denetimlere hazır mıyız? Denetimler cezai yaptırımlar neler olacak?..” gibi İK departmanlarının cevap aradığı önemli sorular da bulunmaktadır.
Denetimler sonucu uygun bulunmayan şirketlerin kısa çalışma ödeneğinin iptal edilmesi, şirketlere idari para cezaları kesilmesi, şirketlerin geriye dönük olarak ücret ödemesi ve buna mukabil sigorta ve vergi ödemeleri gibi pek çok cezai yaptırım olasılığı mevcuttur. Tüm bu sebeplerden ötürü firmaların uzmanlardan gerekli danışmanlığı alması da büyük önem taşımaktadır.