Ses ve Görüntü Verilerinin Niteliği ve İşlenmesi

Ses ve Görüntü Verilerinin Niteliği ve İşlenmesi

Ses ve Görüntü Verilerinin Niteliği ve İşlenmesi

Covid-19 salgınının günlük hayatımıza dahil ettiği en önemli konulardan birisi online iletişim oldu. Son dönemde eğitim faaliyetleri, ticari faaliyetler ve iş faaliyetlerinin büyük bir kısmı online platformlar üzerinden yürütülüyor ve uzun bir süre bu şekilde devam etmesi öngörülüyor. Online platformlar üzerinden gerçekleştirilen bu işlemler esnasında ise kişisel verilerin işlenmesi ve aktarılması ile ilgili birçok husus gündeme geliyor.

Konu ile ilgili olarak Kişisel Verileri Koruma Kurumu tarafından da 7 Nisan 2020 tarihinde kamuoyu duyurusu[1] yayımlanmış ve uzaktan eğitim platformları üzerinden işlenen ses ve görüntü verilerinin biyometrik veri niteliğinde olabileceği ve bu verilerin yurt dışı aktarımına konu olabileceği ifade edilmiştir. Ancak Kurum tarafından alınan kararların öncelikle mevzuat tanımlamaları ve mevcut düzenlemeler doğrultusunda değerlendirilmesi gerekmektedir. Nitekim ses ve görüntü verilerinin her durumda biyometrik veri olarak kabulü uygulamada da birçok sorunu beraberinde getirmektedir.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nda biyometrik veri tanımına yer verilmemiş, GDPR’da yüz görüntüleri veya daktiloskopik veriler gibi bir gerçek kişinin özgün bir şekilde teşhis edilmesini sağlayan veya teyit eden fiziksel, fizyolojik veya davranışsal özelliklerine ilişkin olarak spesifik teknik işlemeden kaynaklanan kişisel veriler biyometrik veri olarak tanımlanmıştır. Bu kapsamda biyometrik verilerin biyometrik yöntemler vasıtası ile kişileri tanımlayabilme ve doğrulayabilme şeklindeki uygulamalara tabi tutulması gerekmektedir. Ancak bu halde ilgili veriler biyometrik veri olarak kabul edilebilecektir.

Bu noktada görüntü ve ses gibi kişisel verilerin, biyometrik yöntemler vasıtası ile bir tanımlama veya doğrulama işlemine tabi tutulmadığı sürece özel nitelikli kişisel veri olarak kabul edilmemesi gerekmektedir. Nitekim kişinin ses veya görüntüsü temelde kişisel veri olsa da, özel nitelikli kişisel verilerin muhtaç olduğu korumaya doğrudan sahip değildir. Online platformlarda gerçekleştirilen eğitim veya iş faaliyetleri esnasında kayıt alınması nedeniyle özel nitelikli kişisel veri işleme faaliyetinin gerçekleştiğini söylemek Kanun’un amacı bakımından doğru olmayacaktır. Bu kapsamda Kurum tarafından 7 Nisan 2020 tarihinde yapılan açıklamada yer alan “ses ve görüntü gibi biyometrik veri kapsamında değerlendirilebilecek bazı özel nitelikli kişisel verilerinin” ifadesi birçok yanlış uygulama ve anlaşılmalara sebep olabilecek niteliktedir. Kişilerin ses ve görüntüleri her koşularda biyometrik veri olarak değerlendirilemez ve özel nitelikli kişisel verilerin tabi olduğu işleme kurallarına tabi tutulmamalıdır.

Kişisel verilerin korunması alanında uluslararası ve ulusal mevzuatta temel düzenlemelerin amacı kişilerin özel hayatına müdahale sınırlarının belirlenmesi ve kişilerin bundan zarar görmesinin engellenmesidir. Özel nitelikli kişisel veriler ise öğrenildikleri anda ilgili kişilerin daha çok ayrımcılığa maruz kalmasına veya daha çok zarara uğramasına neden olabilecek verilerdir. Bu anlamda daha sıkı şekil şartları ile işlenmesine izin verilebilmektedir. Video konferans esnasında işlenen ses ve görüntü verilerinin ise biyometrik veri olarak kabul edilmesi tüm düzenlemelerin genel amacını aşacak ve hayatın olağan akışında oldukça güç durumları meydana getirebilecektir. Kaldı ki, Kişisel Verileri Koruma Kurumu tarafından yayımlanan Veri Sorumluları Sicili Bilgi Sistemi Kılavuzunda dahi ses ve görüntü verileri Görsel ve İşitsel kayıtlar adı altında kişisel veri olarak tanımlanmış Biyometrik Veriler ise “avuç içi bilgileri, parmak izi bilgileri, retina taraması bilgileri, yüz tanıma bilgileri gibi” şeklinde ifade edilmiştir. Dolayısıyla ses ve görüntü verileri ancak biyometrik yöntemler ile işlemeye tabi tutulmaları halinde özel nitelikli kişisel veri olarak kabul edilmeli, tanımlama veya doğrulama işlemleri dışında kalan uygulamalarda da ise kişisel veri adı altına işleme faaliyetine konu edilmelidir. Nitekim aksinin kabulü halinde gündelik işlerin dahi yürütülmesi olanaksız hale gelmektedir.

Ses ve görüntü verilerinin biyometrik veri olarak kabulüne ve bu verilerin yurt dışına aktarımına ilişkin uluslararası düzenlemeler çerçevesinde ele aldığımız detaylı değerlendirme yazımıza https://www.rsbhukuk.com.tr/yayinlar/inceleme-yazilari/ses-ve-goruntu-verilerinin-niteligi-ve-islenmesi linkinden ulaşabilirsiniz.


[1]İlgili karara https://www.kvkk.gov.tr/Icerik/6723/Uzaktan-Egitim-Platformlari-Hakkinda-Kamuoyu-Duyurusu linkinden ulaşabilirsiniz.

Av.Alara Yılmaz

Av.Alara Yılmaz